Öğretim Üyelerimiz Cizre İlçe Müftülüğü’nün Din Görevlilerine Yönelik Düzenlediği Panele Konuşmacı Olarak Katıldı

ogretim-uyelerimiz-cizre-ilce-muftulugu-nun-din-gorevlilerine-yonelik-duzenledigi-panele-konusmaci-o

Cizre İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen panelde “Bize Kur’an Yeter/ Hadislere Gerek Yok Söylemi” konusu işlendi. Panele konuşmacı olarak Fakültemiz Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Nurullah AGİTOĞLU, Doç. Dr. Ahmet ÖZDEMİR ve Dr. Öğr. Üyesi Şehmus ÜLKER katıldı.İlçe Müftülüğü personeline yönelik olarak tertip edilen program Cizre İlçe Müftüsü Süleyman BARAN’ın açış ve selamlama konuşması ile başladı.

İlçe Müftüsü Süleyman BARAN'ın açılış konuşmasının akabinde panelin moderatörünü yapan Dr. Öğr. Üyesi Şehmus ÜLKER, Bize Kur’an Yeter/ Hadislere Gerek Yok Söylemi’nin güncel bir konu olarak özellikle gençlerin zihnini meşgul ettiğini ifade ederek programda ilk sözü Doç. Dr. Nurullah AGİTOĞLU’na verdi.

Konunun tarihi süreçlerini el alacağını ifade eden AGİTOĞLU, meselenin ilk çıkış zamanı ve yerinin doğru tespit edilmesinin önemli olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü.

Hz. Peygamber (sas) zamanında münferit bir olay çerçevesinde ‘Biz sadece Kur’an’da olana tabi oluruz’ şeklinde itiraz ederek fevri çıkışlar gösterenler olmuşsa da bu durum o dönemde sistemli ve toptan bir red olduğu anlamına gelmemektedir. Hicri 2. asırda ilmi kitaplara konu olacak şekilde bu düşünceye sahip kişilerle yapılan tartışmalar da bilimsel temelden yoksun olduğu için devamlılık arz edememiştir. 19. asra gelindiğinde ise Hindistan ve Mısır gibi coğrafyalarda bu düşünce bir hareket şeklinde etkisini göstermiştir. Bu duruma yol açan birden çok âmil bulunmaktadır. Oryantalizm kadar o dönemdeki İngiliz işgali ve modernizm hareketlerinin de konuyla dolaylı bir ilgisinin varlığı inkâr edilemez. Mesele çok yönlü olduğu gibi bilgiye dayalı ve profesyonelce mücadele etmeyi gerektiren bir özellik taşımakta olduğunu dile getirerek sözlerini tamamladı.

Konuşmacılardan Doç. Dr. Ahmet Özdemir ise konuşmasında özetle şunları ifade etti:

Sağlıklı bir din algısı için Kur’an’ın mutlaka Hz. Peygamber'in sünneti ışığında anlaşılması gerekir. Çünkü Hz. Peygamber Kuran'ın en önemli müfessiridir. Kuran'ın hayata yansıması Hz. Peygamber'in sünneti ile gerçekleşmiştir. Hadis ve sünneti devre dışı bırakarak sadece Kur'an metnine dayalı bir din anlayışı ikame etmek mümkün değildir. Kur'an bizlere İslam dini ile ilgili temel ilkeleri, Sünnet ise söz konusu ilklerin detayını verir. Örneğin Kur'an genel olarak namaz kılmamızı emreder. Ancak namazın vakitleri, nasıl kılınacağı gibi hususlar Hz. Peygamber'in sünneti sayesinde anlaşılır. Oruç, Hac, Zekât ve diğer ibadetler de böyledir. Dolayısıyla Hz. Peygamberin yaşam tarzı olan sünneti, bizler için en önemli örnektir. Hadis ve sünneti devre dışı bırakan ya da ciddiye almayan her türlü fikri akımlardan uzak durmamız gerekir. Sünnet olmadan Ümmet olmayacağını ifade ederek konuşmasını tamamladı.

Program, İlçe Müftüsü Süleyman BARAN'ın katılımcı hocalarımıza teşekkür etmesi ile tamamlandı.

16.12.2022 |  İlahiyat Fakültesi